
Bir girişimci olarak, kendinizi ve fikrinizi pazarlamaya başlamak için asla çok erken değildir. Girişimcilerde "Çok meşgulüm." internet protokolü güvenliğiyle ilgili endişelerim var, bir ajansa yetecek param yok ve çok erken gibi mazeretler duyuyorum. Sonuç olarak beklediklerinden çok sonra bile geri dönüş, güvenililirlik, görünürlük , yatırımcı elde edemiyorlar.
Burada, elbette elde edemeyeceğiniz şeyleri ya da ilk programınızdan önce gazeteci kiralamanızı önermiyorum. Sadecee yükselme eğrinizi ölçmeniz ve para istemeden önce potansiyel yatırımcılarla tanışmanız için bazı gerçek araştırmalar yapmanızdan söz ediyorum. Bazı gerçek müşterilere fikirlerinizi anlatıp sizin kadar heyecanlanıp heyecanlanmadıklarını görmek istemez misiniz?
Bir ajansa ihtiyacınız yok ve bu noktada üçüncü bir tarafın işe karışmasını istemezsiniz. Bunu kendiniz yapmalısınız. Aşağıda girişiminiz başlamadan faydalanabileceğiniz halkla ilişkiler yöntemleri var:
Burada, elbette elde edemeyeceğiniz şeyleri ya da ilk programınızdan önce gazeteci kiralamanızı önermiyorum. Sadecee yükselme eğrinizi ölçmeniz ve para istemeden önce potansiyel yatırımcılarla tanışmanız için bazı gerçek araştırmalar yapmanızdan söz ediyorum. Bazı gerçek müşterilere fikirlerinizi anlatıp sizin kadar heyecanlanıp heyecanlanmadıklarını görmek istemez misiniz?
Bir ajansa ihtiyacınız yok ve bu noktada üçüncü bir tarafın işe karışmasını istemezsiniz. Bunu kendiniz yapmalısınız. Aşağıda girişiminiz başlamadan faydalanabileceğiniz halkla ilişkiler yöntemleri var:
- Kendi alanınızda sözcü olun. Çözüm bulmadan önce blog yazmaya, yerel gruplarla konuşmaya ve piyasada neye ihtiyacınız olduğunu görmek için internette toplantı yapmaya başlayın. İnsanlar kısa sürede sizi "uzman" olarak kabul edecektir. Örneğin güneş enerjisinde, böylece sonraki güneş enerjisi teklifleriniz kabul görecektir.
- Mesajınızı uygulayın. Gazeteciler her zaman verdiğiniz mesaja sadık kalın der ki bu her açıdan yanlıştır. Erken başlarsanız, girişiminizi yükselene dek mesajınızı her aşamada geliştirirsiniz.
- Kötü cesaret bile cesaretsizlikten iyidir. Sınırları zorlamak ya da hiç görünmez olmaktansa biraz tartışmalı tanınmak iyidir. İnsan doğası nedeniyle, zıtlık insanların dikkatini mutabakattan daha çabuk çeker. İnsanlar henüz ürününüzü almadılarsa ilk hatalarınızı unutur.
- Agresif olun. Gazetecilerin sizi bulmasını beklemeyin. Hepsi email adreslerini yayınlar ve yazacak ilginç şeyler ararlar. Bunu onlara verin. Linkedln ve Facebook'ta tartışmayla başlayın ve sürekli olarak mesaj gönderin. Kendi blogunuzun yanı sıra diğer insanların bloglarında yorum yazın.
- Akılda kalacak kartvizit kullanın. Kartvizitinizi bir başkasına verdiğinizde aklınız o kağıt parçasında kalır. Profesyonel ve eşsiz, mesajınızı kelimelere gerek duymadan görsellikle iletecek bir kartvizit yaratın.
- Takipçilerinizle iletişimde olun. Bir internet ağı kalıcı bir etki yaratmayacaktır. Teşekkürler e-postaları yazarak, bir kafede birşeyler içmeyi teklif ederek ya da aylık bülteninizi onlara göndererek insanlarla iletişim kurmayı sürdürün.
Herhangi bir noktada halkla ilişkilerinizi yönetecek bir profesyonel tutmak işe yarayabilir ama gerekli değildir. Gazeteci, editör ya da yapımcı gibi düşünmeye çalışın, seyirciyi analiz edin ve "bomba" ile geri gelin. Kişisel hikayenizi de olası bir bomba olarak kullanabilirsiniz- nelerle uğraştınız ya da geride neler bıraktınız ve neden bir girişimci olmak istediniz.
belki de ürününüz ya da fikriniz sosyal bir konuya ya da olaya denk gelir. Bomba belirgin değilse, bir olayı kullanarak, yarışma düzenleyerek ya da bağışta bulunarak gündeme gelin. Pazarlama hakkında ne kadar erken ve ne kadar çok şey öğrenirseniz daha sonra o derece etkili olursunuz. Girişimde, marka sizsiniz. Markanızı şimdi şekillendirmeye başlayın.
No comments:
Post a Comment